Turkish - English
Definition of maviye in Turkish English dictionary
- mavi
- blue
Who's wearing the blue T-shirt?
-Mavi tişörtü kim giyer?
A white cloud is floating in the blue summer sky.
-Beyaz bir bulut mavi yaz gökyüzünde yüzüyordu.
- maviye boyamak
- blue
Mary wants to paint her car bright blue.
-Mary arabasını parlak maviye boyamak istiyor.
I don't really want to paint my house blue.
-Evimi maviye boyamak istemiyorum.
- maviye çalmak
- have a bluish tint
- mavi
- (Bilgisayar) blues
These are the bluest blueberries I have ever seen. They're almost unnaturally blue.
-Bunlar şimdiye kadar gördüğüm en mavi yaban mersinidir. Onlar neredeyse doğal olmayan mavidir.
- mavi
- dark blue
New York City policemen wear dark blue uniforms.
-New York City polisleri koyu mavi üniforma giyer.
My shirt is red and my shoes are dark blue.
-Gömleğim kırmızı ve ayakkabım koyu mavidir.
- mavi
- be blue
- mavi
- in blue
- mavi
- cyanic
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of maviye in Turkish Turkish dictionary
- Billur taşı
- MAVİYE
- (Osmanlı Dönemi) Billur taşı
- mavi
- Yeşil ile menekşe rengi arasında bir renk
- mavi
- Bu renkte olan
- Mavi
- mai
- Mavi
- kök
- mavi
- Yeşil ile menekşe rengi arasında bir renk; bulutsuz gökyüzünün rengi
Related Terms
maviye
Hyphenation
ma·vi·yeResimler
History
Favorites