matter for question; business in hand

listen to the pronunciation of matter for question; business in hand
English - Turkish

Definition of matter for question; business in hand in English Turkish dictionary

argument
argüman

Onun argümanı gerçeklere dayalıydı. - His argument was based on facts.

Sadece felsefede dairesel bir argüman kullanabilirsin ve bunun için övülürsün. - Only in philosophy can you use a circular argument and get praised for it.

argument
sav

Bu bilgi savunma için önemsizdir. - This data is immaterial to the argument.

Bir sebebe zarar vermenin en haince yolu kasten yanlış görüşleri savunmaktan oluşur. - The most perfidious way of harming a cause consists of defending it deliberately with faulty arguments.

argument
tartışma

Onların tartışması sonunda berabere bitti. - Their argument eventually ended in a draw.

Tartışma geçersizdir. - The argument is full of holes.

argument
{i} kanıt

Savaş için bir kanıt sundu. - He presented an argument for the war.

argument
{i} iddia

Bu fikir benim iddiamın temelidir. - This idea is the basis of my argument.

Onun iddiası gerçeklere dayalı değildi. - Her argument was not based on facts.

argument
atışma
argument
hüccet
argument
(Bilgisayar) değişken
argument
yargılama
argument
(Dilbilim) katılan
argument
akıl yürütme
argument
(Dilbilim) öznelik
argument
anlaşmazlık
argument
münakaşa
argument
düşünme
argument
{i} konu

O tartışmayı yaptığımızdan beri Tom benimle konuşmadı. - Tom hasn't talked to me since we had that argument.

Dün gece bu konuda tartıştık. - We had an argument about it last night.

argument
müzakere
argument
bağımsız değişke argüman
English - English
argument
matter for question; business in hand
Favorites