Matematik güzel bir konu.
- Maths is a good subject.
O, İngilizcenin yanı sıra matematik de öğretir.
- He teaches maths as well as English.
O, İngilizce öğrettiği kadar matematik de öğretiyor.
- He teaches mathematics as well as English.
Hürriyetin özü matematiktir.
- The essence of liberty is mathematics.
Newton'un yer çekimi kanunu organların birbirini çekme tarzıyla ilgili birçok bilimsel deney ve gözlemlere dayalı matematiksel bir anlatımdır.
- Newton's law of gravity is a mathematical description of the way bodies are observed to attract one another, based on many scientific experiments and observations.
Matematiksel hesaplamalar yoluyla Le Verrier Uranüsün ötesindeki başka gezegenin varlığını tahmin etti. Bu gezegenin yer çekimi Uranüsün sıradışı hareketini açıkladı.
- Through mathematical calculations, Le Verrier predicted the presence of another planet beyond Uranus. The gravitational pull of this planet would explain the unusual motion of Uranus.
They needed to take two more maths.
She doesn't like snakes and mathematics.
- She does not like snakes and mathematics.
He's proud of being good at mathematics.
- He is proud of being good at mathematics.