English - Turkish
Definition of mathematics, science dealing with numbers and quantities and forms in English Turkish dictionary
- math
- (Bilgisayar) matematiksel
Benim ülkemde, şok edici bir düzeyde matematiksel cehalet var.
-In my country, there is a shocking amount of mathematical ignorance.
Newton'un yer çekimi kanunu organların birbirini çekme tarzıyla ilgili birçok bilimsel deney ve gözlemlere dayalı matematiksel bir anlatımdır.
-Newton's law of gravity is a mathematical description of the way bodies are observed to attract one another, based on many scientific experiments and observations.
- math
- matematik
Hürriyetin özü matematiktir.
-The essence of liberty is mathematics.
Matematik dersi iyidir.
-The mathematics class is good.
- math
- dili matematik math
- maths
- matematik
Ben İngilizceyi matematikten daha çok severim.
-I like English more than maths.
O, İngilizcenin yanı sıra matematik de öğretir.
-He teaches maths as well as English.
- math
- {k} mathematical, mathematician, mathematics
- maths
- i., İng., k.dili. matematik
- maths
- dili matematik
- math
- i., k. dili matematik
- math
- (isim) matematik [amer.]
- math
- {i} matematik [amer.]
- maths
- (isim) matematik [brit.]
- maths
- {i} matematik [brit.]
Related Terms
mathematics, science dealing with numbers and quantities and forms
Hyphenation
mathematics, sci·ence deal·ing with Num·bers and quantities and formsPronunciation
Resimler
Favorites