Tom yirmi altı yaşındayken hayat arkadaşı Mary'yle tanıştı.
- Tom met his life mate, Mary, at the age of twenty six.
Arkadaşlarını kendi istekleriyle seçmek istiyorlar.
- They want to choose their mates by their own will.
Yorgun görünüyorsun dostum. Bence senin yazmaya ara vermen gerekiyor.
- You look exhausted, mate. I think you need to take a break from writing.
Kokkinakis kız arkadaşını vurdu. Bunu sana söylediğim için üzgünüm dostum.
- Kokkinakis banged your girlfriend. Sorry to tell you that, mate.
Çiftleşme sezonunda birçok hayvan güçlü güzel kokular çıkarır.
- During mating season many animals exude strong fragrances.
Erkek ahtapotlar çiftleşmeden birkaç ay sonra ölürler.
- Male octopuses die a few months after mating.
Ruh ikizimizi bulmak istersek ne yapılmalı?
- What should be done if we want to find our soul mate?
Mary bir materyalisttir.
- Mary is a materialist.
Benim çok fazla materyalist olduğumu düşünüyor musunuz?
- Do you think I'm too materialistic?
Tom Mary'nin ruh eşi olduğunu ve birbirleri için yaratıldıklarını söylüyor.
- Tom says Mary is his soul mate and that they were made for each other.
Ağaçkakan, eşini besliyor.
- The woodpecker is feeding its mate.
The pieces of the puzzle mate perfectly.
I found one of the socks I wanted to wear, but I couldn't find its mate.
Old mate dropped by and we watched the cricket for a bit.
We were sitting at the bar when old mate came and asked us for a cigarette.
... it's understood to be a voucher program. His running mate ' ...
... you and your running mate keep saying that, and I know it's a popular things to say with ...