masumiyet

listen to the pronunciation of masumiyet
Turkish - English
innocence

The lawyer insisted on the client's innocence. - Avukat müvekkilinin masumiyeti konusunda ısrar etti

We have specific proof of your innocence. - Bizim masumiyetinle ilgili belirli bir kanıtımız var.

quality of being innocent; freedom from sin or wrongdoing
lack of sophistication
purity; guiltlessness; naivete
simplicity
innocense
Turkish - Turkish
Zeki Demirkubuz'un, birçok ödül kazanmış bir filmi
Masumluk: "Masumiyetini ispat edebildiği için şimdi başka vazifeye verilmiş."- H. Taner
Masumluk
(Osmanlı Dönemi) suçsuzluk
masumiyet
Favorites