German - Turkish
Definition of massenhaft in German Turkish dictionary
- bol bol, yığınla, bir sürü, ibadullah
- ibadullah
English - Turkish
Definition of massenhaft in English Turkish dictionary
- plentiful
- {s} bol
Bir alıcı piyasası malların bol olduğu, alıcıların çok çeşitli seçimlere sahip olduğu, ve fiyatların düşük olduğu bir piyasadır.
-A buyers' market is a market in which goods are plentiful, buyers have a wide range of choices, and prices are low.
Bol miktarda suyumuz var.
-We have a plentiful supply of water.
- plentiful
- külliyetli
- plenteous
- bereketli
- plentiful
- çok bol
- in masses
- top top
- plenteous
- {s} bol
- plenteous
- plenteous in mercy yarlıgaması
- plenteous
- {s} çok
- plentiful
- {s} bereketli
- plentiful
- mahsuldar
- plentiful
- verimli
- plentiful
- {s} çok
Bir alıcı piyasası malların bol olduğu, alıcıların çok çeşitli seçimlere sahip olduğu, ve fiyatların düşük olduğu bir piyasadır.
-A buyers' market is a market in which goods are plentiful, buyers have a wide range of choices, and prices are low.
Related Terms
German - English
Definition of massenhaft in German English dictionary
- plentiful
- aplenty (postpositive)
- bucketloads of
- in masses
- plenteous
- shiploads of
- boatloads of
- galore (postpositive)
- large quantities of
- massenhaft zu tun haben
- to have a pile of things to do
- Das Foto hat sich im Internet massenhaft verbreitet.
- The photo has turned into a meme
- Medieninhalt , der im Internet massenhaft verbreitet/zur Schau gestellt wird
- meme
- Medieninhalt , der im Internet massenhaft verbreitet/zur Schau gestellt wird
- Internet meme
- etw. massenhaft haben
- to have masses/heaps/piles of something
- im Internet massenhaft verbreitet werden / zur Schau gestellt werden
- to be turned into a meme