İki nesne arasındaki çekim kuvveti iki kütlenin ürünü ile orantılıdır ve onların kütle merkezleri arasındaki mesafeyle ters orantılıdır.
- The force of gravity between two objects is proportional to the product of the two masses, and inversely proportional to the square of the distance between their centers of mass.
On binlerce insan soğuk ve yağmura rağmen Paskalya kutlamasında Papa Francis ile Dindar Kütleye katılmak için pazar sabahı Aziz Petrus Meydanında toplandı.
- Tens of thousands of people gathered in Saint Peter's Square on Sunday morning, despite the cold and the rain, to take part in Solemn Mass with Pope Francis in celebration of Easter.
Gazeteler,televizyon ve radyo kitle iletişim araçları olarak adlandırılır.
- Newspapers, television, and radio are called the mass media.
O bir hatalar kitlesi.
- He is a mass of faults.
Massachusetts'in insanları son derece kızgın.
- The people of Massachusetts were extremely angry.
Tom'un davası Massachusetts'teki Boston'a taşındı.
- Tom's trial was moved to Boston, Massachusetts.
Kitlesel imha hayali kuran insanlar, toplumun faydalı bir şey üretmemiş olduğunu düşünüyor.
- People who dream of mass destruction think that society hasn't constructed anything worthwhile.
Kitlesel medyaya asla inanma.
- Never believe the mass media.
Seri imalat birçok ürünün fiyatını düşürdü.
- Mass production reduced the price of many goods.
Bu bir toplu ayaklanmadır.
- This is a mass uprising.
Toplumun faydalı bir şey yapmadığına inanıyorsan, o zaman ayrıca kitle imhaya inanabilirsin.
- If you believe society hasn't made anything worthwhile, then you might believe also in mass destruction.
On binlerce insan soğuk ve yağmura rağmen Paskalya kutlamasında Papa Francis ile Dindar Kütleye katılmak için pazar sabahı Aziz Petrus Meydanında toplandı.
- Tens of thousands of people gathered in Saint Peter's Square on Sunday morning, despite the cold and the rain, to take part in Solemn Mass with Pope Francis in celebration of Easter.
Kütlesel sel, yerel ulaşım ağını felç etti.
- The massive flood paralyzed the local transportation network.
Aptal yığınlar Mandela'nın iyi bir adam olduğuna inanıyorlar.
- The dumb masses believe that Mandela was a decent man.
After all, muscle maniacs go ga ga over mass no matter how it's presented.
Can we this quote? Coleridge — But mass them together and they are terrible indeed.
A deep mass of continual sea is slower stirred to rage.
Night closed upon the pursuit, and aided the mass of the fugitives in their escape.
He had spent a huge mass of treasure.