Tom doesn't know the difference between a fable and a fairytale.
- Tom bir fabl ve bir masal arasındaki farkı bilmiyor.
Every fable ends up with a moral.
- Her masal, alınacak bir dersle biter.
Ms. Yamada translated the fascinating fairy tale into plain Japanese.
- Bayan Yamada büyüleyici Japon masalını düz Japoncaya çevirdi.
The children love listening to fairy tales.
- Çocuklar masal dinlemeyi sever.
Ms. Yamada translated the fascinating fairy tale into plain Japanese.
- Bayan Yamada büyüleyici Japon masalını düz Japoncaya çevirdi.
I don't believe in fairy tales.
- Ben peri masallarına inanmıyorum.
Would you mind reading a bedtime story to Tom?
- Tom'a yatarken bir masal okuyabilir misin?
Would you mind reading a bedtime story to Tom?
- Tom için bir uyku masalı okur musun?
Fiction is as old as fairy tales and myths.
- Kurgu peri masalları ve mitler kadar eski.
Fiction is as old as fairy tales and myths.
- Kurgu peri masalları ve mitler kadar eski.