Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

masal

listen to the pronunciation of masal
Turkish - English
(isim) Tale

What's your favorite fairy tale? - Senin gözde peri masalın nedir?

Ms. Yamada translated the fascinating fairy tale into plain Japanese. - Bayan Yamada büyüleyici Japon masalını düz Japoncaya çevirdi.

fairy tale

The children love listening to fairy tales. - Çocuklar masal dinlemeyi sever.

I don't believe in fairy tales. - Ben peri masallarına inanmıyorum.

fable

Tom doesn't know the difference between a fable and a fairytale. - Tom bir fabl ve bir masal arasındaki farkı bilmiyor.

The Crow and the Fox is one of the most famous of La Fontaine's fables. - Karga ve tilki La Fontaine'in en ünlü masallarından biridir.

story

Would you mind reading a bedtime story to Tom? - Tom'a yatarken bir masal okuyabilir misin?

He told a bedtime story to his son. - Oğluna bir masal anlattı.

myth

Fiction is as old as fairy tales and myths. - Kurgu peri masalları ve mitler kadar eski.

fish story
line
fiction

Fiction is as old as fairy tales and myths. - Kurgu peri masalları ve mitler kadar eski.

fairy tale; folk tale; fable; yarn
yarn
romance
(Konuşma Dili) cock-and-bull story; bull
tale, fable, fairy tale, folk tale; lie, yarn, fairy story, fairy tale, a tall story, story
tall story
talkee-talkee
rede
masal anlatmak
tell a tale
masal anlatma
yarning
masal anlatmak
to tell a tale
masal anlatmak
yarn
masal gibi
fantastic, fabulous, incredible
masal hayvanı
legendary animal
masal içinde masal
frame tale
masal kitabı
storybook
masal okumak
to spin a yarn
masal okumak/anlatmak
colloq . to feed/give (someone) a line, bullshit
masal yaratığı
legendary being
masal âlemi
world of make-believe, world of unreality
masallar
tales

He bored me with his endless tales. - Onun bitmeyen masallarından sıkıldım.

I don't believe in fairy tales. - Ben peri masallarına inanmıyorum.

hâlâ o masal
It's still the same old story
ırlanda masal kahramanı cüce cin
leprechaun
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Az miktar olan şey
Değersiz, önemsiz şey
Öğüt verici, ahlâk dersi veren alegorik eser
Boş ve yalan söz: "Müttefikler karşı hücuma geçtikten sonra, milleti aynı masalla uyutmak olanaksızlaştı."- H. Taner
Değersiz, önemsiz şey: "Yaratıcı gücü kalmayan bir yazıcı bir masaldan başka nedir?"- H. E. Adıvar
Boş ve yalan söz
Genellikle halkın yarattığı, ağızdan ağza, kuşaktan kuşağa sürüp gelen, çoğunlukla insanların veya tanrıların başından geçen, olağan dışı olayları anlatan hikâye: "Masal olsun roman olsun, ikisi de anlatı sanatıdır."- N. Cumalı. Öğüt verici, ahlak dersi veren alegorik eser
teseltü
masal alemi
Doğaüstü, gerçek dışı, ancak masallarda rastlanabilecek yerler için kullanılır