Turkish - English
Definition of masadakiler in Turkish English dictionary
- things on the table
- {i} stuff on the table
- masa
- table
There is a book on the table.
-Masanın üzerinde bir kitap var.
There's a cat on the table.
-Masanın üzerinde bir kedi var.
- masa
- desk
We need to dust the desk.
-Masanın tozunu almamız gerekir.
I see a flower on the desk.
-Masanın üzerinde bir çiçek görüyorum.
- masa
- a desk
- masa
- nippers
- masa
- pair of tongs
- masa
- table; desk
- masa
- desk (a department or post in an organization)
- masa
- console
- masa
- the creditors of a bankrupt person or firm
Related Terms
English - English
Definition of masadakiler in English English dictionary
- masa
- Dough, usually referring to ground hominy, called nixtamal
- masa
- MAH-sah dough made from dried corn, treated with lime, mixed with water
- masa
- means corn
- masa
- mud; the combination of ingredients for the amalgamation process; finely ground ore, water, salt, magistral, and mercury
- masa
- The Media Association of South Africa
- masa
- an independent group of closely related Chadic languages spoken in the area between the Biu-Mandara and East Chadic languages
- masa
- Spanish word meaning "dough", as in tortilla masa
- masa
- A flour made from dried corn kernels which have been cooked in limewater, then left to soak overnight The corn is ground while still wet The dough is used to make corn tortillas Recipe: Corn Tortillas
- masa
- Dough
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of masadakiler in Turkish Turkish dictionary
- Masa
- iştol
- masa
- İç içe geçme ayaklarıyla yüksekliği ayarlanabilen masa biçiminde atlama aracı
- masa
- Dairelerde, kurumlarda belli konularla ilgili işlerin görüldüğü bölüm. İç içe geçme ayaklarıyla yüksekliği ayarlanabilen masa biçiminde atlama aracı
- masa
- çeşitli amaçlarla kullanılan düz yüzeyli gereç
- masa
- Düz duruşlu yer, düzlek yapı
- masa
- Ayaklar veya bir destek üzerine oturtulmuş tabladan oluşan mobilya
- masa
- Aynı masada oturanların tümü
- masa
- Ayaklar veya bir destek üzerine oturtulmuş tabladan oluşan mobilya: "Çoğunlukla akşam yemeğinden sonra, sofra kaldırılınca yemek masasında yazardım o öyküleri."- N. Cumalı
- masa
- Ayaklı tabla
- masa
- Dairelerde, kurumlarda belli konularla ilgili işlerin görüldüğü bölüm
Related Terms
masadakiler
Hyphenation
ma·sa·da·ki·lerResimler
History
Favorites