masa'

listen to the pronunciation of masa'
English - Turkish

Definition of masa' in English Turkish dictionary

masa
günaydin
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Kılıçla vuruşmak
masa
İç içe geçme ayaklarıyla yüksekliği ayarlanabilen masa biçiminde atlama aracı
masa
Dairelerde, kurumlarda belli konularla ilgili işlerin görüldüğü bölüm. İç içe geçme ayaklarıyla yüksekliği ayarlanabilen masa biçiminde atlama aracı
masa
çeşitli amaçlarla kullanılan düz yüzeyli gereç
masa
Düz duruşlu yer, düzlek yapı
masa
Ayaklar veya bir destek üzerine oturtulmuş tabladan oluşan mobilya
masa
Aynı masada oturanların tümü
masa
Ayaklar veya bir destek üzerine oturtulmuş tabladan oluşan mobilya: "Çoğunlukla akşam yemeğinden sonra, sofra kaldırılınca yemek masasında yazardım o öyküleri."- N. Cumalı
masa
Ayaklı tabla
masa
Dairelerde, kurumlarda belli konularla ilgili işlerin görüldüğü bölüm
masa başı
Masada oturularak yapılan
masa başında
Uygulamaya yönelik olup olmadığına bakmaksızın tartışarak, konuşarak, görüşerek
masa saati
Masa üzeri için yapılan saat
masa takvimi
Masa üzerinde bulundurmak üzere özel olarak yapılmış bir tür takvim
masa tenisi
Masa topu
masa topu
Kuralları tenisinkine benzeyen, masa üzerinde özel top ve raketlerle oynanan bir oyun, masa tenisi
masa örtüsü
Masa üzerine serilen kumaş vb. maddeden yapılan örtü
masa üstü yayıncılık
Kitap, dergi vb. güncel yayınları ön planda tutan yayıncılık mesleği
yuvarlak masa
Toplantı masası
yuvarlak masa
Yuvarlak olarak yapılmış masa
yuvarlak masa toplantısı
Yuvarlak masa etrafında geniş katılımlı gerçekleştirilen önemli toplantı
English - English

Definition of masa' in English English dictionary

masa
Dough, usually referring to ground hominy, called nixtamal
masa
MAH-sah dough made from dried corn, treated with lime, mixed with water
masa
means corn
masa
mud; the combination of ingredients for the amalgamation process; finely ground ore, water, salt, magistral, and mercury
masa
The Media Association of South Africa
masa
an independent group of closely related Chadic languages spoken in the area between the Biu-Mandara and East Chadic languages
masa
Spanish word meaning "dough", as in tortilla masa
masa
A flour made from dried corn kernels which have been cooked in limewater, then left to soak overnight The corn is ground while still wet The dough is used to make corn tortillas Recipe: Corn Tortillas
masa
Dough
-masa
Dough
-masa
means corn
-masa
The Media Association of South Africa
-masa
Spanish word meaning "dough", as in tortilla masa
-masa
Dough, usually referring to ground hominy, called nixtamal
-masa
an independent group of closely related Chadic languages spoken in the area between the Biu-Mandara and East Chadic languages
-masa
A flour made from dried corn kernels which have been cooked in limewater, then left to soak overnight The corn is ground while still wet The dough is used to make corn tortillas Recipe: Corn Tortillas
-masa
MAH-sah dough made from dried corn, treated with lime, mixed with water
-masa
mud; the combination of ingredients for the amalgamation process; finely ground ore, water, salt, magistral, and mercury
Turkish - English

Definition of masa' in Turkish English dictionary

masa
table

The calculator on the table is mine. - Masanın üstündeki hesap makinesi benim.

The calculator on the table is mine. - Masadaki hesap makinesi benim.

masa
desk

The key is on the desk. - Anahtar masanın üstünde.

A laptop is better than a desktop. - Bir dizüstü, bir masaüstünden daha iyidir.

masa başı
desk
masa başında
table tops
masa saati
clock
masa
table; desk
masa
desk (a department or post in an organization)
masa
console
masa
the creditors of a bankrupt person or firm
masa ayaklığı
trestle
masa başı elemanı
black coated worker
masa başı işi olan kimse
white collar worker
masa matkabı
bench drill
masa mikrofonu
table microphone
masa takvimi
desk calendar
masa tenisi
ping-pong

Tom is playing ping-pong with his friends. - Tom arkadaşları ile masa tenisi oynuyor.

Ball games, such as basketball and ping-pong, are usually played indoors. - Basketbol ve masa tenisi gibi top oyunları genellikle kapalı alanda oynanır.

masa tipi torna
bench type lathe
masa yalpalığı
fiddle
masa yazı seti
desk set
masa çakmağı
table lighter
masa örtüsü
tablecloth

I bought four new tablecloths. - Dört tane yeni masa örtüsü satın aldım.

Tom put the new tablecloth he had just bought on the table. - Tom satın aldığı yeni masa örtüsünü masaya koydu.

masa örtüsü ve peçeteler
table linen
masa üstü alıcı
table set
masa üstü yayıncılık
desk top publishing
masa şeklinde
tabular
yuvarlak masa
round table

They have a round table in the living room. - Onların oturma odasında bir yuvarlak masası var.

The Knights of the Round Table gathered around the table. - Yuvarlak Masa Şövalyeleri, masanın etrafında toplandılar.

kanat masa
leaf
yuvarlak masa
roundtable
iç içe geçme masa takımı
set of nesting tables
küçük masa
small table
açılır kapanır masa
extension table
boş masa yok
No vacant tables
düz masa
plane table
ikiz masa
twin table
katlanır masa
pembroke table
kral arthur ve şövalyelerinin oturduğu masa
the Round Table
portatif masa
pembroke table
portatif masa
folding table
sabit masa
fixed table
sigara içilen yerde bir masa istiyorum
I would like a table in a smoking area
sigara içilmeyen yerde bir masa istiyorum
I would like a table in a non smoking area
yan masa
sideboard
yuvarlak masa
round-table
yuvarlak masa konferansı
round-table conference
yuvarlak masa konferansı
round table conference
yuvarlak masa toplantısı
round table conference
ıki kişilik bir masa ayırtmak istiyorum
I'd like to reserve a table for two
ıki kişilik bir masa istiyorum
I would like a table for two
masa'
Favorites