English - Turkish
Definition of marvelous; profoundly affecting; wonderful in English Turkish dictionary
- incredible
- {s} inanılmaz
O, inanılmaz bir hikaye.
-That's an incredible story.
Tom inanılmaz değil mi?
-Isn't Tom incredible?
- incredible
- {s} akıl almaz
- incredible
- {s} şaşırtıcı
- incredible
- {s} k.dili. harika
- incredible
- in credibilityinanılmaz hal
- incredible
- çok fazla
- incredible
- inamlmazlık incrediblyinanılmaz şekilde
- incredible
- akla hayale gelmez
- incredible
- müthiş
- incredible
- süper
- incredible
- harika
Harika bir iş yaptın.
-You did an incredible job.
- incredible
- {s} olağanüstü
Sen gerçekten olağanüstüsün.
-You're really incredible.
Olağanüstü bir yerdi.
-It was an incredible place.
Related Terms
English - English
Definition of marvelous; profoundly affecting; wonderful in English English dictionary
- incredible
marvelous; profoundly affecting; wonderful
Hyphenation
marvelous; pro·found·ly affecting; won·der·fulPronunciation
Resimler
Favorites