Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
- In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
O birçok geceyi yıldızlara bakarak geçirdi.
- Many nights did he spend, looking up at the stars.
Kaza çok fazla ölüme neden oldu.
- The accident has caused many deaths.
Konserde çok fazla kişi vardı.
- There were too many people at the concert.
Takuboku'nun şiirlerini bir çoğunu ezbere öğrendim.
- I learned many of Takuboku's poems by heart.
Gemide bir yığın fare var.
- There are many rats on the ship.
O bir yığın dil konuşmaz.
- She does not speak many languages.
Bir hayli üyemiz var.
- We have many members.
Bu konuda bir hayli kitap var.
- There are many books on this subject.
Bu kabilenin atasal ayinlerinin çoğu zamanla kaybedilmiştir.
- Many of the ancestral rites of this tribe have been lost over time.
Birçoğu sömürgeciliğin egemenliği altında uzun bir süre baskı ve sefaletten çekmiştir.
- Many have suffered oppression and misery for a long period of time under the rule of colonialism.
İnsanların birçoğu öldü.
- Many of the people died.
Kaç tane çocuğun var?
- How many children do you have?
O otobüs günde kaç kez çalışır?
- How many times a day does that bus run?
Çoğu hastalık yoksulluktan sonuçlanır.
- Many diseases result from poverty.
İşçilerin çoğu açlıktan öldüler.
- Many of the workers died of hunger.
Tom adlı kaç kişiyi tanıyorsun?
- How many people do you know named Tom?
Tom adlı kaç tane çocuk, sizin sınıfınızdadır?
- How many kids named Tom are in your class?
Köpeğimi günde kaç kez beslemeliyim?
- How many times a day should I feed my dog?
Köpeklerin çoğu yaşıyor.
- Many of the dogs are alive.
Many are called, but few are chosen.
A great many do not understand this.
... ago. And it holds a special place in our hearts. Back then, there were many skeptics. What ...
... And then you're almost like as many hits as ...