mansion

listen to the pronunciation of mansion
English - Turkish
{i} konak

Büyük bir konakta yaşamak istemiyorum. - I don't want to live in a big mansion.

Mary'nin anne ve babası bir konakta yaşıyorlar. - Mary's parents live in a mansion.

{i} köşk

Tom çok büyük bir köşkte yaşıyor. - Tom lives in a very big mansion.

Evim bir köşk olsaydı, tanıdığım herkesi doğum günü partime davet ederdim. - If my house were a mansion, I would invite everyone I know to my birthday party.

büyük konak
büyük ve güzel ev
{i} kâşane
eskiden malikane konağı
{i} konak; kâşane; köşk; malikâne
mansion tax
Lüks konaklardan alınan vergi
mansion house
londra belediye konağı
large mansion
büyük konak
mansions
bina
mansion
Favorites