Bugün, bir sürü insan işsiz kalma konusunda endişeleniyor.
- Today, many people worry about losing their jobs.
Asya'da bir sürü insan vardır.
- There are many people in Asia.
Kaç tane erkek kardeşin var?
- How many brothers do you have?
Bir kadın erkeksiz bir şey değildir.
- A woman without a man is nothing.
Onun ayrıca çok sayıda işçiye ihtiyacı var.
- He also needs many workers.
İşçilerin çoğu açlıktan öldüler.
- Many of the workers died of hunger.
Mike yönetim kurulunda tek erkek.
- Mike is the only man on the board.
Bay Johnson dikkatsiz yönetimi nedeniyle kaybedilen para miktarı hakkında endişe ediyordu.
- Mr Johnson was concerned about the amount of money that was being lost because of careless management.
Bir erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer.
- The way to a man's heart is through his stomach.
Hiç kimse boş mideyle vatansever olamaz.
- No man can be a patriot on an empty stomach.
El ile sürebilir misin?
- Can you drive manual?
Onlar karı koca oldu.
- They became man and wife.
Onlar karı kocaymış gibi davranıyorlar.
- They pretend to be man and wife.
Hiç kimse hatasız değildir.
- No man is without his faults.
Hiç kimse kaç kişi öldüğünden emin değildi.
- No one is sure how many people died.
Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım.
- Throughout my life, I've had the great pleasure of travelling all around the world and working in many diverse nations.
Neden odun kesmekten büyük zevk alan bu kadar çok insan olduğunu biliyorum. Bu aktivitede sonuçları hemen anında görürsünüz. -- Albert EINSTEIN
- I know why there are so many people who love chopping wood. In this activity one immediately sees the results. -- Albert EINSTEIN
Konserde çok fazla kişi vardı.
- There were too many people at the concert.
Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır.
- That's one small step for a man, one giant leap for mankind.
O sağlam genç bir adam.
- He is a robust young man.
Yaşlı adam duymakta zorlanıyor.
- The old man was hard of hearing.
Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır.
- That's one small step for man, one giant leap for mankind.
Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır.
- That's one small step for a man, one giant leap for mankind.
Uzun yıllar, Pluto, bizim güneş sistemimizin dokuzuncu gezegeni olarak kabul edildi.
- For many years, Pluto was considered to be the ninth planet in our solar system.
Ben bu sistemi bilmiyorum ama sorumlu adam açıklayacak.
- I don't know this system, but the man in charge will explain.
Bir uşak özel bir evde bir hizmetçi olarak çalışan adamdır.
- A manservant is a man who works as a servant in a private house.
Tom güvenebileceğiniz bir insan türü.
- Tom is the kind of man you can trust.
Tom sevdiğim insan türüdür.
- Tom is the kind of man I like.
every man for himself.
Man the machine guns!.
Geordie Giv'is a bottle of dog man!.
Some people prefer apple pie, but me, I'm a cherry pie man.
I always wanted to be a guitar man on a road tour, but instead I'm a flag man on a road crew.
He's more a man than any pair of rats of you in this here house.
The shipped was manned with a small crew.
God created man male and female, after his own image, in knowledge, righteousness, and holiness, with dominion over the creatures.