Bir erkek timsah bir dişi köpeği yedi.
- Ein männliches Krokodil fraß eine Hündin.
Üç tane köpeğim var; birisi erkek, diğerleri dişi.
- Ich habe drei Hunde; einer ist männlich und die anderen sind weiblich.
Erkek tavus kuşunun renkli kuyruk tüyleri vardır.
- The male peacock has colorful tail feathers.
Bir şemsiyeyi paylaşan iki erkek okul öğrencisi? Bu oldukça nonoş bir durum.
- Two male school pupils sharing an umbrella? That's quite a queer situation.
Bir erkek ikizin bir bayan balıkla geçineceğini düşünüyor musun?
- Do you think a male Gemini would get on well with a female Pisces?
Onun bir erkek mi yoksa bir bayan mı olduğundan emin değilim.
- I'm not sure if it's a male or a female.
O, kocasından nefret etti.
- She hated her husband.
İdeal bir koca olduğunu ispat etti.
- He proved to be an ideal husband.
Tom Mary ve eşinin arasına oturdu.
- Tom sat down between Mary and her husband.
Eşi, bir baca gibi sigara içiyor.
- Her husband smokes like a chimney.