manavlar

listen to the pronunciation of manavlar
Turkish - English

Definition of manavlar in Turkish English dictionary

manav
greengrocer

And I've also got to pay the grocer, the greengrocer, the bakery, the dairy and what have you. - Bakkal, manav, ekmekçi, sütçü ve başkalarına da ödeme yapmalıyım.

The greengrocer is very kind to his customers. - Manav müşterilerine karşı çok nazik.

manav
greengrocer's
manav
fruit seller
manav
seller of fruits and vegetables, Brit. greengrocer
manav
greengrocer's, fruit and vegetable store; greengrocer, fruit seller, vegetable man
manav
fruiterer
manav
greengrocery
manav
store where fruits and vegetables are sold, Brit. greengrocery
Turkish - Turkish
Batı ve Kuzeybatı Anadolu'da yaşayan göçebeliği asırlar önce bırakmış yerleşik Türkmen grubudur
manav
Meyve ve sebze satan dükkan
manav
Manavlık, Anadolu'da yerleşik hayata ilk geçen Türkleri tanımlamada kullanılan bir sıfattır
manav
Göçebelikten vazgeçmiş; tarla, bahçe tarımı, küçük ticaretle ve el sanatlarıyla uğraşan Yörükler
manav
Meyve ve sebze satan kimse
manav
Meyve ve sebze satan yer: "Manav, kasap dükkânlarında alışveriş etmek için sıra beklerken görürdüm."- N. Cumalı
manav
Manavlar, Batı ve Kuzeybatı Anadolu'da yaşayan göçebeliği asırlar önce bırakmış yerleşik Türkmen grubudur
manav
Manav bir yere sonradan gelenleri, yerleşik olanlardan ayırt etmek için kullanılan ve önceden yerleşmiş olan yerlileri ifade eden yöresel bir mefhumdur
manavlar
Favorites