mal varlığı

listen to the pronunciation of mal varlığı
Turkish - English
assets

Tom put all of his assets in a blind trust. - Tom tüm mal varlığını bir kayyuma devretti.

He has over a million dollars in assets. - Bir milyon doların üzerinde mal varlığı var.

law worldly possessions/goods, estate
wealth

He is none the happier for his wealth. - O, mal varlığından memnun değil.

property holding
(Ticaret) estate

He settled part of his estate on his son Robert. - Mal varlığınının bir kısmını oğlu Robert'a bıraktı.

He left part of his estate to his son Robert. - Mal varlığınının bir kısmını oğlu Robert'a bıraktı.

(Ticaret) asset

Tom put all of his assets in a blind trust. - Tom tüm mal varlığını bir kayyuma devretti.

He has over a million dollars in assets. - Bir milyon doların üzerinde mal varlığı var.

malvarlığı
(Kanun) wealth
malvarlığı
(Ticaret) asset
iflas edenin mal varlığı
bankrupt's estate
örtülü mal varlığı
concealed assets
Turkish - Turkish
Bir kişiye ait para ile ölçülebilen hakların bütünü, mamelek
mamelek
Malvarlığı
(Hukuk) MAMELEK
mal varlığı
Favorites