malî

listen to the pronunciation of malî
English - Turkish

Definition of malî in English Turkish dictionary

Mali
(isim) Mali
Mali
{i} Mali
mali acroangiomatosis
(Tıp) mali akroanjiyomatozu
mali ml mli 466
(Bilgisayar) mali ml mlı 466
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Fazla, çok
(Osmanlı Dönemi) f. Dolu
mali
Maliyeye ilişkin, maliye ile ilgili
mali
Mal ve para ile ilgili, parasal
mali
Mal ve para ile ilgili, parasal: "Mali durumu zaten kötü."- H. Taner
mali
Başa sarılan bir çeşit örtü
mali analist
Ekonomik ve malî konuları çözümleyen uzman
mali belge
Kredi açılışını göstermek için çıkarılan ve ikrazcı bankaya finansman yenilemesi yapmayı sağlayan senet, malî senet
mali cebir
Paraya ilişkin konuları esas alan bilim dalı
mali senet
Malî belge
mali yıl
Her yıl bütçenin uygulanması için, martın birinden başlayıp ertesi yıl şubat sonunda kapanan süre
Mali
finansal
English - English

Definition of malî in English English dictionary

Mali
Country in Western Africa. Official name: Republic of Mali
Mali
{i} country in western Africa
Mali
one of the largest countries in West Africa. It contains a large area of the southern Sahara Desert. Population 11,009,000 (2001). Capital: Bamako. officially Republic of Mali Country, West Africa
mali
a landlocked republic in northwestern Africa; achieved independence from France in 1960; Mali was a center of West African civilization for more than 4,000 years
Mali empire
Trading empire that flourished in West Africa in the 13th-16th centuries. It developed from the state of Kangaba on the upper Niger River and was probably founded before AD 1000. The Malinke inhabitants of Kangaba acted as middlemen in the gold trade in ancient Ghana. Growing in the 13th century under the leadership of Sundiata, it continued to expand in the 14th century and absorbed Gao and Timbuktu. Its boundaries extended to the Hausa people in the east and to Fulani and Tukulor peoples in the west. It eventually outgrew its political and military strength, and many of its subject areas revolted. By 1550 it had ceased to be an important political entity
mali franc
the basic unit of money in Mali
Turkish - English

Definition of malî in Turkish English dictionary

mali
financial

The new government has financial troubles. - Yeni hükümetin malî sorunları var.

They assisted the painter financially. - Mali olarak ressama yardım ettiler.

mali
fiscal

They labored over the budget for the fiscal year 1997. - Onlar 1997 mali yılı için bütçe üzerinde çalıştılar.

A fiscal tightening policy is being enacted. - Bir mali sıkma politikası yürürlüğe giriyor.

mali
monetary
mali
malian
Mali
Mali
mali
(Ticaret) financial power
mali durum
circumstances
mali destek sağlamak
subsidize
mali araçlar
(Ticaret) financial instruments
mali bilgi
financial information
mali bünye
(Ticaret) financial structure
mali destek
(Ticaret) financial support
mali durum
financial standing
mali durumu
(Ticaret) financial status
mali endeks
(Ticaret) financial index
mali güç
(Ticaret) financial power
mali güç
(Ticaret) ability
mali haklar
financial rights
mali hukuk
(Ticaret) fiscal law
mali hukuk
(Kanun) financial law
mali işlem
(Askeri,Ticaret) financial transaction
mali kaynak
(Ticaret) exchequer
mali kaynak
(Politika, Siyaset) fund
mali kazanç
(Ticaret) financial gain
mali kesim
(Ticaret) financial sector
mali komite
(Ticaret) finance committee
mali kriz
(Ticaret) economic disaster
mali muamele
(Askeri) financial transaction
mali plan
(Ticaret) financing plan
mali plan
(Ticaret) financial plan
mali risk
(Ticaret) financial risk
mali teşvik
(Ticaret) financial incentive
mali yardım
financial support
mali yönetici
(Ticaret) financial manager
mali özet raporu
(Askeri) account current
mali hizmetler uzmanı
financial services expert
mali işler
financial affairs
mali müşavir
Financial advisor, financial consultant
mali yardım
financial aid
mali yıl
financial year
malî kontrol
Financial control
mali analiz
(Ticaret) financial survey
mali araç
(Ticaret) financial intermediary
mali belirtiler
(Hukuk) financial indicators
mali bilanço
financial statement
mali bildirimin tahkiki
(Hukuk) verification of financial statements
mali borç
(Ticaret) financial liability
mali bütçe
financial budget
mali cebir
(Ticaret) fiscal algebra
mali cebir
(Ticaret) finance mathematics
mali destek
(Hukuk) financial assistance
mali destek taahhüdü
affidavit of support
mali durum
finance

Tom's expensive tastes put a strain on the family's finances. - Tom'un pahalı zevkleri ailenin mali durumuna bir yük oluyordu.

Sami spotted a problem with his finances. - Sami mali durumunda bir sorun tespit etti.

mali durum
financial standing, circumstances
mali durum
financial status
mali durum
financial condition
mali durum
financial situation
mali dönem
(Ticaret) financial period
mali dönem
accounting period
mali düzenleme
(Ticaret) financial adjustment
mali düzenleme
(Ticaret) financial arrangement
mali düzenleme
(Hukuk) fiscal consolidation
mali engel
(Ticaret) fiscal drag
mali etkiler
(Politika, Siyaset) financial implications
mali fayda
financial interest
mali fon
(Ticaret) money capital
mali fon
(Ticaret) money funds
mali görevler
(Hukuk) financial tasks
mali hizmet
(Ticaret) fiscal service
mali idare
(Ticaret) financial administration
mali iktidar
(Kanun) financial capacity
mali imtiyaz
(Hukuk) revenue-producing monopoly
mali istikrar
(Hukuk) economic stability
mali istikrarı tehlikeye düşürmemeye özen göstermek
(Hukuk) to take care not to prejudice the financial stability
mali işler konseyi
(Hukuk) financial affairs council
mali işler sorumlusu
treasurer
mali kaynaklar toplamı
exchequer
mali kayıt
(Hukuk) financial reserve
mali kaza
(Kanun,Ticaret) financial jurisdiction
mali kontrol işlevleri
(Hukuk) financial control functions
mali koşul
(Hukuk) financial reserve
mali koşul
(Ticaret) financial provision
mali kriz
(Hukuk) financial crisis
mali kuruluşlar
(Hukuk) financial institutions
mali kuvvet
(Ticaret) financial muscles
mali kısıt
(Ticaret) fiscal constraint
mali merkez
(Ticaret) financial center
mali müşavir
financial advisor
mali müşavir
investment adviser
mali müşavir
investment advisor
mali nitelik
(Hukuk) fiscal nature
mali nitelikli gümrük vergileri
(Hukuk) customs duties of a fiscal nature
mali olarak
(Ticaret) fiscally
mali olmayan
nonfinancial
mali program
budget
mali protokol
(Hukuk) financial protocol
mali rapor
(Ticaret) earnings report
mali reform
(Hukuk) fiscal reform
mali sonuç
financial result
mali sıkıntı
financial difficulty
mali tahdit
(Ticaret) financial limitation
mali tahmin
financial forecast
mali tahsis
(Ticaret) financial allocation
mali tekel
(Hukuk) revenue-producing monopoly
mali tekel
(Ticaret) fiscal monopoly
mali tesis
(Askeri) fiscal station
mali uyum
(Ticaret) fiscal harmonization
mali vesaik
(Ticaret) financial documents
mali yargı
(Ticaret) fiscal jurisdiction
mali yol
(Ticaret) civil year
mali yönetim
(Hukuk) financial management
mali yük
drain
mali yüküm
(Hukuk) financial obligation
mali yıl
fiscal year

They labored over the budget for the fiscal year 1997. - Onlar 1997 mali yılı için bütçe üzerinde çalıştılar.

mali yıl
(Ticaret) fy (fiscal year)
mali yıl
accounting year
mali yıl
tax year
mali yılın kapanması
(Hukuk) close of financial year
mali zarar
(Kanun) financial harm
mali çıkar
financial interest
mali çıkarlar
(Hukuk) financial interests
mali şart
(Hukuk) financial reserve
mali şirket
(Ticaret) financial company
mali: bant
(Bilgisayar) financial: band
açık (mali)
deficit
idari mali denetim
(Askeri) administrative audit
idari ve mali işler
(Askeri) administration and financing
konsolide mali tablo
(Ticaret) consolidated account
konsolide mali tablolar
(Ticaret) consolidated accounts
mali
financials
yeminli mali müşavir
Certified Public Accountant(CPA)
yeminli mali müşavir
Certified Financial ConsultantSworn Financial Consultant
yeminli mali müşavir
sworn financial advisor
Savunma Bakanlığı Mali Yönetim Yönetmeliği
(Askeri) Department of Defense Financial Management Regulation
ağır mali zarar
(Hukuk) serious financial loss
bagaj mali sorumluluğu
(Sigorta) baggage liability
baş mali yönetici
(Ticaret) treasurer
büyük mali kazanç
(Hukuk) substantial financial gain
dış mali istikrar
(Hukuk) external financial stability
ekonomi ve mali işlerden sorumlu bakanlar
(Hukuk) ministers for economic and financial affairs
ekonomik ve mali işler
(Hukuk) economic and fiscal affaires
gelecek mali çerçeve
(Hukuk) future financial framework
geliştirmek amacıyla oluşturulmuş mali yardım programı
(Hukuk) Instrument for Structural Policies for
gider (mali)
outgoings
hükümet mali istatistikleri
(Hukuk) government finance statistics (GFS)
katılım öncesi mali gözetim usulü
(Hukuk) pre-accession fiscal surveillance procedure
münhasıran mali nitelik
(Hukuk) exclusively fiscal nature
nicel mali etkiler
(Ticaret) quantified financial impacts
nitelikli mali suçlar
advanced financial crimes
sahra elkitabı (Kara Kuvvetleri); mali yönetim; aydınlatma çoklu birimi; kuvvet
(Askeri) field manual (Army); financial management; flare multiunit; force module; frequency modulation; functional manager
tahsis dışı mali kaynaklar
(Askeri) nonappropriated funds
tahsis dışı mali kaynaklar
(Askeri) non appropriated funds
ticari ve mali makaleler sorumlusu
city editor
uluslar arası mali istatistikler
(Hukuk) international financial statistics
uluslar arası mali kurumlar
(Hukuk) International financial institutions (IFI)
uluslar arası mali ortaklık
(Hukuk) international finance corporation
umumi mali sorumluluk
(Sigorta) public liability insurance
umumi mali sorumluluk
(Sigorta) public liability
yolcu mali sorumluluğu
(Sigorta) passenger liability
şüpheli mali işlemler
(Hukuk) suspicious financial transactions
malî

    Hyphenation

    ma·li

    Turkish pronunciation

    mäli

    Pronunciation

    /ˈmälē/ /ˈmɑːliː/

    Etymology

    () Inherits its name from the Mali Empire.
Favorites