make ugly

listen to the pronunciation of make ugly
English - Turkish
çirkinleştir
çirkin yapmak
ugly
çirkin

Senin ve benim aramda, şişman çirkin adam diyette. - Between you and me, the fat ugly man is on a diet.

Bebeğin çirkin olduğunu gerçekten söyleyebilirim. - I can truly say that baby is ugly.

ugly
ukubet
ugly
kaknem
uglify
çirkinleştir
uglify
çirkinleştirmek
uglify
güzelliğini bozmak
ugly
aybacar
ugly
aksi
ugly
ters
ugly
pis

Bodrum, çirkin, karanlık ve pis kokulu. - The basement is ugly, dark, and smelly.

ugly
yaman
uglify
çirkinlestir
uglify
(fiil) çirkinleştirmek
ugly
{s} biçimsiz

Böyle biçimsiz bir şapkayı nereden buldun? - Where did you find such an ugly hat?

Tom biçimsiz bir ekose ceket ve puantiyeli bir kravat giyiyordu. - Tom was wearing an ugly plaid jacket and a polka-dot tie.

ugly
{s} fırtınalı

Hava fırtınalı olacak. - It's going to be ugly.

ugly
{s} k.dili. ters, huysuz
ugly
{s} tatsız

Bu ağaç tatsız meyveler taşıyor. - This tree bears ugly fruits.

ugly
{s} kötü

Tom ve Mary kötü bir ayrılma yaşadı. - Tom and Mary had an ugly divorce.

İngilizcen kötü görünmüyor. - Your English doesn't sound ugly.

ugly
ters/çirkin
English - English
uglify
ugly
make ugly

    Hyphenation

    make ug·ly

    Turkish pronunciation

    meyk ʌgli

    Pronunciation

    /ˈmāk ˈəglē/ /ˈmeɪk ˈʌɡliː/

    Etymology

    [ 'mAk ] (verb.) before 12th century. Middle English, from Old English macian; akin to Old High German mahhOn to prepare, make, Greek magEnai to be kneaded, Old Church Slavonic mazati to anoint, smear.
Favorites