Hazırlamak için biraz daha zamana ihtiyacım var.
- I need a little more time to prepare.
Sunumumu hazırlamak zorundayım.
- I have to prepare my presentation.
Test için hazırlanmak zorundayım.
- I have to prepare for the test.
İngilizce test için hazırlanmak zorundayım.
- I have to prepare for the test in English.
En kötüsü için hazırlanmalısın.
- You should prepare for the worst.
Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.
- He prepared his speech very carefully.
Hazırlık yapmak için biraz daha zamana ihtiyacım var.
- I need a little more time to prepare.
Onun için hazırlık yapmak zorundayız.
- We have to prepare for that.
Şimdi onu yapmak için hazırım.
- I'm prepared to do that now.
Ona doğum gününde bir sürpriz yapmak için, ben harika bir pasta hazırladım.
- In order to give him a surprise on his birthday, I prepared a fantastic cake.