Onlar bir toplantı düzenlediler. - They arranged a meeting.
Onlar bir toplantı düzenlediler.
They arranged a meeting.
Yuriko boş zamanında çiçekleri düzenler. - Yuriko arranges flowers in her spare time.
Yuriko boş zamanında çiçekleri düzenler.
Yuriko arranges flowers in her spare time.