English - Turkish
Definition of make fast in English Turkish dictionary
- hızlandır
- şamandıra
- sağlamlaştırmak
- (Fiili Deyim ) 1- sıkıca bağlamak 2- sıkıca kapamak
- kilitlemek
- sıkmak
- sıkı bağlamak
- secure
- güvenliğini sağlamak
- secure
- (Kanun) teminat altına almak
- secure
- emniyete almak
- secure
- güvence altına almak
- secure
- güvende
Mali açıdan güvendeyim.
-I'm financially secure.
İşim ne kadar güvende?
-How secure is my job?
- secure
- güvencede
- secure
- şüphesiz
- secure
- kuşkusuz
- secure
- sıkı sıkı kapalı
- secure
- güvenli
O çocuk annesinin kollarında güvenli hissetti.
-That child felt secure in his mother's arms.
Birçok kişi, altının en güvenli yatırım olduğunu hissediyor.
-Many people feel that gold is the most secure investment.
- secure
- {f} güven altına al
- secure
- emin
Emniyet kemerinizin güvenle bağlanmış olduğundan emin olun.
-Please make sure that your seat belt is securely fastened.
Güvenli ve emin hissediyorum.
-I feel safe and secure.
- makefast
- şamandıra
- makefast
- iskele babası
- makefast
- palamarın bağlandığı iskele babası veya şamandıra
- secure
- {f} ele geçirmek, elde etmek
- secure
- {f} iyice kapamak
- secure
- ele geçirmek
- secure
- {f} sıkıca kapatmak
- secure
- tehlikeden uzak
- secure
- {s} sağlam
Bir koltuğu sağlama almak için yapman gereken bütün şey sırada beklemektir.
-All you have to do to secure a seat is to wait in line.
Garaj kapısını sağlama alın.
-Secure the garage door.
Related Terms
English - English
Definition of make fast in English English dictionary
- To secure a line
- To attach a line to something so that it will not move
- To tie onto
- secure
make fast
Turkish pronunciation
meyk fästPronunciation
/ˈmāk ˈfast/ /ˈmeɪk ˈfæst/
Etymology
[ 'mAk ] (verb.) before 12th century. Middle English, from Old English macian; akin to Old High German mahhOn to prepare, make, Greek magEnai to be kneaded, Old Church Slavonic mazati to anoint, smear.Resimler
Videos
... changes we need to make fast enough. ...
History
Favorites