Tom onu yapmayacağına yemin etti.
- Tom vowed he'd never do it.
Bir daha onunla konuşmamaya yemin ettim.
- I vowed that I would never speak to her again.
Ben asla evlenmemek için yemin ettim.
- I have made a vow never to get married.
O, arkadaşının ölümünün intikamını almak için yemin etti.
- He vowed to avenge his friend's death.