make a point of doing something; act purposefully and intentionally

listen to the pronunciation of make a point of doing something; act purposefully and intentionally
English - Turkish

Definition of make a point of doing something; act purposefully and intentionally in English Turkish dictionary

make sure
tahkik etmek
make sure
unutmamak
make sure
garantiye almak
make sure
garantilemek
make sure
sağlam kazığa bağlamak
make sure
(deyim) güvence vermek
make sure
(deyim) inandırmak
make sure
emin ol

Ondan önce, gerçekten emin olsak iyi olur. - Before that, we had better make sure of the fact.

Onun evde olup olmadığından emin olmalıyım. - I must make sure whether he is at home or not.

make sure
-dan emin olmak, -i sağlama almak, -i temin etmek
make sure
emin olmak, sağlama almak, temin etmek, unutmamak, bakmak, sağlama bağlamak
make sure
emin olmak

Ben zamandan emin olmak istiyorum. - I'd like to make sure of the time.

Tom gazın kapalı olduğundan emin olmak için kontrol etti. - Tom checked to make sure the gas was turned off.

make sure
kontrol etmek, bakmak
make a point
cevabı yapıştırmak
make a point
taşı gediğine koymak
make a point
mim koymak
make sure
emin olmak için gerekeni yapmak: Make sure the door is locked! Kapıyı kontrol et!/Kapı kilitli mi, bir bak! Make sure he doesn't come! Ne
English - English
make sure
make a point
make a point of doing something; act purposefully and intentionally

    Hyphenation

    make a point of do·ing something; act purposefully and in·ten·tion·al·ly

    Pronunciation

Favorites