Ondan önce, gerçekten emin olsak iyi olur.
- Before that, we had better make sure of the fact.
Onun evde olup olmadığından emin olmalıyım.
- I must make sure whether he is at home or not.
Ben zamandan emin olmak istiyorum.
- I'd like to make sure of the time.
Tom gazın kapalı olduğundan emin olmak için kontrol etti.
- Tom checked to make sure the gas was turned off.