Bu yolu korumak için kimlerin sorumlu olduğunu bulmaya çalışıyordum.
- I've been trying to find out who is responsible for maintaining this road.
Bu yolu korumak için kimlerin sorumlu olduğunu bulmaya çalışıyordum.
- I've been trying to find out who is responsible for maintaining this road.
Birinin ününü sürdürmek zordur.
- It is hard to maintain one's reputation.
Bir arkadaşlığı sürdürmek için, karşılıklı sevgi olmalı.
- To maintain a friendship, there must be mutual affection.
O kravata bakım yapmak önemlidir.
- Maintaining that tie is important.
Dan tüm dava boyunca masumiyetini korudu.
- Dan maintained his innocence all along the lawsuit.
Tüm insanlar sağlıklı ve kültürlü yaşam minimum standartlarını koruma hakkına sahip olacaktır.
- All people shall have the right to maintain the minimum standards of wholesome and cultured living.
Uygun duruş iyi sağlığı korumak için gereklidir.
- Proper posture is necessary to maintain good health.
Kendi vücut ısılarını korumak için birbirlerine yapıştılar.
- They were stuck together to maintain their own body heat
Sami'nin arka bahçesi titizlikle muhafaza edildi.
- Sami's backyard was meticulously maintained.
he wente oute of hys ermytaige for to maynteyne his nevew ayenste the myghty erle.
... that's very, very important also for maintaining life on the Earth. ...
... I believe in maintaining the strength of America's military. ...