mahzun

listen to the pronunciation of mahzun
Turkish - Turkish
Üzgün, üzüntülü: "Kızlar mahzun bir sessizlik içinde parça parça dökülüyordu."- R. N. Güntekin
(Osmanlı Dönemi) Hazinede saklanan şey
Üzgün, üzüntülü
(Osmanlı Dönemi) MELUL
mahzun etmek
Üzüntü vermek
mahzun mahzun
Mahzun olarak, mahzun bir biçimde
mahzun olmak
Üzgün durumda olmak, boynu bükülmek
mahzun
Favorites