He was convicted of murder.
- O, cinayetten mahkûm edildi.
We now have all the evidence we need to convict Tom Jackson.
- Şu anda Tom Jackson'u mahkûm etmek için ihtiyacımız olan tüm kanıta sahibiz.
He is confined to bed now.
- O, şimdi yatağa mahkûm.
Tom was confined to a bed for three months.
- Tom üç ay boyunca bir yatağa mahkûm edildi.
Tom has been convicted of drunken driving twice in the last four years.
- Tom son dört yılda iki kez alkollü araba sürmekten mahkûm edildi.
No one has been convicted of the crime yet.
- Suçtan dolayı henüz kimse mahkûm edilmedi.
Many inmates on death row say they want to die.
- Ölüm hücresindeki birçok mahkum ölmek istediklerini söylüyorlar.
Many inmates on death row say they don't want to die.
- Ölüm hücresindeki birçok mahkum ölmek istemediğini söylüyor.
The prisoner was behind bars for two months.
- Mahkûm iki aydır parmaklıklar arkasındaydı.
The prisoner was released.
- Mahkûm serbest bırakıldı.
We now have all the evidence we need to convict Tom Jackson.
- Şu anda Tom Jackson'u mahkûm etmek için ihtiyacımız olan tüm kanıta sahibiz.
Tom was confined to a bed for three months.
- Tom üç ay boyunca bir yatağa mahkûm edildi.
It is better to risk saving a guilty man than to condemn an innocent one.
- Masum birini mahkum etmektense suçlu bir adamı kurtarmayı göze almak daha iyidir.
It is better to risk saving a guilty man than to condemn an innocent one.
- Masum birini mahkum etmektense suçlu bir adamı kurtarmayı göze almak daha iyidir.
We now have all the evidence we need to convict Tom Jackson.
- Şu anda Tom Jackson'u mahkûm etmek için ihtiyacımız olan tüm kanıta sahibiz.
There wasn't enough evidence to convict him of the crime.
- Onu mahkûm etmek için suçla ilgili yeterli kanıt yoktu.
We now have all the evidence we need to convict Tom Jackson.
- Şu anda Tom Jackson'u mahkûm etmek için ihtiyacımız olan tüm kanıta sahibiz.
There wasn't enough evidence to convict him of the crime.
- Onu mahkûm etmek için suçla ilgili yeterli kanıt yoktu.
The prisoners were released.
- Mahkumlar serbest bırakıldı.
The prisoners have been released.
- Mahkumlar serbest bırakıldı.
He is confined to bed now.
- O, şimdi yatağa mahkûm.
Tom found the evidence we needed to convict Mary's killer.
- Tom, Mary'nin katilini mahkum etmemiz için ihtiyacımız olan delili buldu.