Turkish - English
Definition of mahalli in Turkish English dictionary
- local
The director wanted the local Asahi reporter to go to the scene of the crime.
-Yönetmen yerel Asahi muhabirinin suç mahalline gitmesini istedi.
- topical
- regional
- (Askeri) location
- (Havacılık) post
- (Ticaret) native
- mahalli idare
- local government
- mahalli gazete
- local newspaper
- mahalli gelenek
- local custom
- mahalli olarak
- locally
- olay mahalli
- venue
- suç mahalli
- crime scene
- atış yeri/mahalli/meydanı
- firing range, rifle range
- cinayet mahalli
- venue
- merkez ofis mahalli
- head office location
- montaj mahalli
- assembly room
- pilot mahalli
- cockpit
- pilot mahalli kanopisi
- (Havacılık) cockpit canopy
- pilot mahalli kapağı
- (Havacılık) cockpit canopy
- pilot mahalli lambası
- (Havacılık) cockpit lamp
- pilot mahalli örtüsü
- (Havacılık) cockpit enclosure
- pilot mahalli üst kapağı
- (Havacılık) cockpit hood
- pompa mahalli
- pump bay
- tediye mahalli
- (Kanun) payment place
- uydu yazıcı mahalli
- satellite printer location
- yönetim mahalli
- administration space
- çalıştırma mahalli
- (Askeri) operating location
- şoför mahalli
- dicky
- şoför mahalli
- dickey
- şoför mahalli
- driver's cap
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of mahalli in Turkish Turkish dictionary
- Yöresel, yerel
- yerel
- MAHALLÎ
- (Osmanlı Dönemi) Bir yere mahsus. Yerli
- mahalli idare
- Yerel yönetim: "Mahallî idarelerin seçilmiş organlarının organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü... yargı yolu ile olur."- Anayasa
- mahalli idare
- Yerel yönetim
- mahalli seçim
- Yerel seçim
- YÜKLEME MAHALLİ
- (Hukuk) Yüklemenin yapılması için kullanılan yer
- tevakkuf mahalli
- Durak
- şoför mahalli
- Taşıtlarda sürücünün bulunduğu ön koltuk
Related Terms
mahalli
Hyphenation
ma·hal·liPronunciation
Resimler
History
Favorites