Ödünç alabileceğim bir şerit metren var mı?
- Do you have a tape measure I could borrow?
Tom bantı yeniden sardı.
- Tom rewound the tape.
Tom'un ağzı bir koli bandıyla bantlanarak kapatılmıştı.
- Tom's mouth was taped shut with duct tape.
Yayını kasete kaydet.
- Record the broadcast on tape.
Adam video oynatıcıya bir kaset koyuyor.
- Man is inserting a tape into the VCR.
Did you get that on tape?.