Çılgınlık, sonuçların farklı olacağını umarak, aynı deneyimi tekrarlamaktır.
- Madness is repeating the same experience, expecting the results to be different.
Bu bir çılgınlıksa içinde yöntem vardır.
- If this is madness, there is method in it.
Yaptığı delilikten daha az bir şey değildi.
- What he did was nothing less than madness.
Deha ve delilik sadece başarı ile ayrılır.
- Genius and madness are separated only by success.
Buz gibi suda yüzmeyi denemesi çılgınlıktı.
- It was mad of him to try to swim in the icy water.
Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır.
- Hope is when you suddenly run to the kitchen like a mad man to check if the empty chocolate cookie box you just finished an hour ago is magically full again.
Niçin bana kızgınsın?
- Why are you mad at me?
Eşiniz size çok kızgın.
- Your wife is mad at you.
O, müziği deli gibi seviyor.
- He is mad about music.
Tom beni deli ediyor.
- Tom is driving me mad.
Aşk iksiri içtikten sonra delice aşık oldular.
- They fell madly in love after drinking a love potion.
Ona delice aşık oldu.
- He fell madly in love with her.
Tom bir deli gibi çalıştı.
- Tom worked like a madman.
O, bir deli gibi hareket etti.
- He acted like a madman.
O, kendisinin hasta olduğuna inandırdı.
- She made believe that she was sick.
Hasta tamamen iyileşti.
- The patient made a full recovery.
Onun kalesi kırık camdan yapılmıştı.
- His castle was made of broken glass.
Kırık kapıya geçici bir onarım yaptım.
- I made a temporary repair to the broken door.
Tom bana sinirli ama onu suçladığımı söyleyemem.
- Tom is mad at me and I can't say I blame him.
Hiçkimseye sinirli değilim.
- I'm not mad at anybody.
O kadar üzgündü ki neredeyse çıldırmıştı.
- He was so sad that he almost went mad.
A mad dog.
There's always mad girls at those parties.
It's mad hot today.
He that mads others, if he were so humoured, would be as mad himself, as much grieved and tormented .
He's got this mad idea that he's irresistible to women.
My brother, quiet as a cat, seems perfectly contented with the internal feelings of his felicity. The Marquis, mad as a kitten, is all in motion to express it, from tongue to heel.
Are you mad at me?.
Aren't you just mad for that red dress?.
Why this is very midsummer madness.
It was his silence that made her angry.
- It was his silence which made her angry.
He easily gets angry.
- He gets mad very easily.
... You know, there's this kind of madness that will take over. ...