This vending machine takes only hundred-yen coins.
- Bu otomat sadece yüz yen'lik madeni paraları alıyor.
She gave me these old coins.
- Bana bu eskimiş madeni paraları verdi.
A coin rolled under the desk.
- Masanın altına madeni para yuvarlandı.
He took a coin out of his pocket.
- O, cebinden bir madeni para çıkardı.