made up of liquid or moisture

listen to the pronunciation of made up of liquid or moisture
English - Turkish

Definition of made up of liquid or moisture in English Turkish dictionary

wet
ıslatmak

Tom ayaklarını ıslatmaktan nefret eder. - Tom hates to get his feet wet.

Senin ayaklarını ıslatmaktan korkma. - Don't be afraid to get your feet wet.

wet
ıslak

Oturduğun koltuktaki boya hâlâ ıslak. - The paint on the seat on which you are sitting is still wet.

Tom, masanın üstünü ıslak bir bez ile temizledi. - Tom cleaned the top of the table with a wet rag.

wet
{i} yağmurlu hava
wet
{s} içkili
made up of
oluşmak

Amerika 50 eyaletten oluşmaktadır. - America is made up of 50 states.

Komite on üyeden oluşmaktadır. - The committee is made up of ten members.

made up of
ibaret olmak
wet
ıslamak
wet
-e işemek
made up of
destekle
wet
{i} isteksiz kimse
made up of
oluşan
made up of
-den oluşmak, -den yapılmak
made up of
-den oluşmak, -den meydana gelmek
wet
{s} yağışlı

Hava kesin yağışlı olacak. - The weather is sure to be wet.

Seattle çok yağışlı bir iklime sahiptir. - Seattle has a very wet climate.

wet
{f} içki ile kutlamak
wet
{s} hatalı
wet
ıslak,v.ıslat: adj.ıslak
wet
(İnşaat) ıslak, nemli
wet
(isim) martavalcı, ıslaklık, rutubet, yağmurlu hava, içki, içki yasağı karşıtı, isteksiz kimse
wet
içki yasağ
wet
kim

İyi ki kimse ıslanmadı. - Luckily nobody got wet.

Hiç kimse kendi ellerini ıslatmadan başkasının gözyaşlarını kurulayamaz. - No one can dry another's tears without wetting his own hands.

wet
{i} içki
wet
{i} içki yasağı karşıtı
English - English
wet
made up of
Made of, composed of
made up of liquid or moisture

    Hyphenation

    made up of liq·uid or mois·ture

    Turkish pronunciation

    meyd ʌp ıv lîkwıd ır moysçır

    Pronunciation

    /ˈmād ˈəp əv ˈləkwəd ər ˈmoisʧər/ /ˈmeɪd ˈʌp əv ˈlɪkwəd ɜr ˈmɔɪsʧɜr/
Favorites