Bu masa tahtadan yapılmıştır.
- This table is made of wood.
Bu kumaştan yapılmış bir takım elbise istiyorum.
- I want a suit made of this material.
Gitmeden önce ondan emin olmalısınız.
- You should make sure of it before you go.
Tereddüt etmeden gerçekten emin olmalısın.
- You should make sure of the fact without hesitation.
Kimsenin izlemediğinden emin oldum.
- I made sure that no one was watching.