Definition of made choice of taken out, selected in English Turkish dictionary
- chosen
- {s} seçilmiş
Her ay, 10.000 yen değerinde bir hediye sertifikası bu anketi tamamlayan rastgele seçilmiş otuz kişiye verilecektir.
-Each month, a gift certificate worth 10,000 yen will be given to thirty people chosen at random who have completed this questionnaire.
Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
-Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
- chosen
- {f} seç
Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
-Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
Siz ya da ben seçileceğim.
-You or I will be chosen.
- chosen
- tercihli
- chosen
- karar ver/yeğle/seç
- chosen
- cennete gitmek üzere seçilmiş olan
- chosen
- seçilen
O, seçilenler arasındaydı.
-He was among those chosen.
- chosen
- seçilmek
Seçilmek istemiyorum.
-I don't want to be chosen.
- chosen
- f., bak. choose. s. seçilmiş
- chosen
- {s} cennetlik
- chosen
- {s} seçilmiş olan
Related Terms
Definition of made choice of taken out, selected in English English dictionary
- {a} chosen