maalesef

listen to the pronunciation of maalesef
Turkish - English
unfortunately

Unfortunately, that rumor is true. - Maalesef, söylenti gerçektir.

Tom would have liked to attend Mary's party. Unfortunately, he had other things he had to do. - Tom Mary'nin partisine katılmayı isterdi. Maalesef, yapmak zorunda olduğu başka şeyler vardı.

sorry

Sorry, you're calling the wrong number. - Maalesef, yanlış numarayı arıyorsunuz.

I'm sorry, I don't have change. - Maalesef, bozuk param yok.

i am afraid

I am afraid none of you are capable of doing the job. We will be taking our business elsewhere. - Maalesef hiç biriniz işi yapma yeteneğine sahip değilsiniz. Biz işimizi başka bir yere götürüyor olacağız.

I am afraid they both have a bad reputation. - Maalesef onların her ikisininde kötü bir ünü var.

(Argo) no dice
i'm afraid

This train left Aomori thirty minutes late, so we won't arrive at Tokyo before noon, I'm afraid. - Bu tren Aomori'den yarım saat geç ayrıldı, bu yüzden maalesef Tokyo'ya öğleden önce varamayacağız.

I'm afraid I can't finish them in time. - Maalesef onları zamanında bitiremem.

I am sorry
unfortunately, more's the pity; sorry, I'm afraid
with regret
unfortunately;I am sorry to say
unhappily
unluckily
much to my regret
feel sorry
unfortunate

Unfortunately, the information is accurate. - Maalesef bilgi doğru.

Unfortunately, Tom refused to help us. - Maalesef, Tom bize yardım etmeyi reddetti.

maalesef degil
unfortunately not
maalesef..
Unfortunately
maalesef elimizde kalmamış
We are out of stock
şu anda odamız yok maalesef
Sorry currently we have no rooms
Turkish - Turkish
Üzülerek söylüyorum ki, ne yazık ki, maatteessüf
"Üzülerek söylüyorum ki, ne yazık ki" anlamında kullanılır
ne yazık ki

Ne yazık ki bu şarkının güftesini bulamıyorum. - Maalesef bu şarkının sözlerini bulamıyorum.