Tom would have liked to attend Mary's party. Unfortunately, he had other things he had to do.
- Tom Mary'nin partisine katılmayı isterdi. Maalesef, yapmak zorunda olduğu başka şeyler vardı.
Unfortunately, the information is accurate.
- Maalesef bilgi doğru.
I'm sorry, I don't have change.
- Maalesef, bozuk param yok.
Sorry, you're calling the wrong number.
- Maalesef, yanlış numarayı arıyorsunuz.
I am afraid it will rain tomorrow.
- Maalesef yarın yağmur yağacak.
I am afraid they both have a bad reputation.
- Maalesef onların her ikisininde kötü bir ünü var.
I'm afraid I've run short of coffee.
- Maalesef kahveyi tükettim.
This train left Aomori thirty minutes late, so we won't arrive at Tokyo before noon, I'm afraid.
- Bu tren Aomori'den yarım saat geç ayrıldı, bu yüzden maalesef Tokyo'ya öğleden önce varamayacağız.
Unfortunately, it's raining today.
- Maalesef bugün yağmur yağıyor.
Tom would have liked to attend Mary's party. Unfortunately, he had other things he had to do.
- Tom Mary'nin partisine katılmayı isterdi. Maalesef, yapmak zorunda olduğu başka şeyler vardı.
Ne yazık ki bu şarkının güftesini bulamıyorum.
- Maalesef bu şarkının sözlerini bulamıyorum.