O, zamanında varmak için koştu.
- He ran, so as to arrive on time.
Öğleden sonra erken saatlerde Kennedy Havaalanına varmak istiyorum.
- I want to arrive at Kennedy Airport early in the afternoon.
İtfaiyeciler umutsuzca olay yerine ulaşmak için çalışıyorlar. Umarız çok geç olmadan varırlar!
- Firefighters are trying desperately to reach the scene of the accident. Let's hope they arrive before it's too late!
Ben gelmek istiyorum.
- I would like to arrive.
İşyerine ter içinde gelmek istemiyorum.
- I don't want to arrive all sweaty at work.
Truman, Beyaz Saray'a dakikalar içinde ulaştı.
- Truman arrived at the White House within minutes.
Okula saat dokuzdan önce ulaşmalısın.
- You should arrive at school before nine.
Çiftleşme sezonunda birçok hayvan güçlü güzel kokular çıkarır.
- During mating season many animals exude strong fragrances.
Erkek ahtapotlar çiftleşmeden birkaç ay sonra ölürler.
- Male octopuses die a few months after mating.