Turkish - English
Definition of mağdur in Turkish English dictionary
- (Hukuk) victim
Thousands of people became victims of this disease.
-Binlerce mağdur bu hastalığa kurban edildi.
As a result of the war, a great number of victims remained.
-Savaşın bir sonucu olarak, çok sayıda mağdur kaldı.
- wronged, unjustly treated, mistreated, aggrieved
- law - injured party
- aggrieved
I was fine this morning until I noticed what they did to me. I'm feeling so aggrieved.
-Bu sabah onların benim için yaptığını fark edinceye kadar iyiydim. Çok mağdur hissediyorum.
- martyr
- law injured party
- wronged, mistreated, aggrieved, put-upon
- wronged, unjustly treated
- downtrodden
- victimizing
- downtrod
- mağdur edici
- victimizing
- mağdur etmek
- aggrieve
- mağdur kimse
- victim
We must provide food and clothes for the victims.
-Mağdur kimselerin yiyecek ve giyecek ihtiyaçlarını karşılamalıyız.
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of mağdur in Turkish Turkish dictionary
- (Hukuk) Suçtan veya haksız eylemden zarar gören kimse
- Haksızlığa uğramış, kıygın
- Haksızlığa uğramış, kıygın: "Efendiler, asırlardır şarkta mağdur ve mazlum olan milletimiz..."- Atatürk
- (Hukuk) KIYGIN