German - Turkish
Definition of maßgeblich in German Turkish dictionary
- belirleyici; kesin etki yaratan, son derece önemli olan
- Massgeblich
- aläkadar, ilgili
Related Terms
English - Turkish
Definition of maßgeblich in English Turkish dictionary
- decisively
- kararlı bir biçimde
Tom kararlı bir biçimde Hayır diye yanıtladı.
-No, replied Tom decisively.
Mary kararlı bir biçimde Evet diye yanıtladı.
-Yes, replied Mary decisively.
- decisively
- katı surette
- decisively
- (Politika, Siyaset) muhakkak
- definitive
- (Tıp) definitif
- decisively
- kesin olarak
- decisively
- şüphesiz/kararlı biçimde
- definitive
- eksiksiz
- definitive
- kusursuz
- definitive
- nihaî
- decisively
- kararlı
Biz nerede olursa olsun bize yöneltilen teröre hızlı ve kararlı bir şekilde cevap yeteneğine sahip olacağız.
-We shall have the ability to respond rapidly and decisively to terrorism directed against us wherever it occurs.
Tom kararlı bir biçimde Hayır diye yanıtladı.
-No, replied Tom decisively.
- decisively
- (zarf) katı surette
- definitive
- {s} açık
- definitive
- definitively kesinlikle
- definitive
- {s} kesin
Kesin cevap hayırdır.
-The definitive answer is no.
- definitive
- nihai olarak
- definitive
- {s} kesin, son, tam
- definitive
- {s} koşulsuz
- definitive
- (Mukavele) kesin, kati, son, nihai
Related Terms
German - English
Definition of maßgeblich in German English dictionary
- definitive
- relevant (to something)
- operative
- decisively
- deciding, decisive
- maßgeblich (für etwas)
- deciding
- maßgeblich (für etwas)
- decisive
- maßgeblich (für etwas)
- crucial
- maßgeblich (für etwas)
- critical
- maßgeblich (für etwas)
- key (to something)
- maßgeblich für die Sicherheit
- safety-critical
- für etwas maßgeblich sein
- to be relevant to something
- für etwas maßgeblich sein
- to be germane to something