Definition of mısır in Turkish English dictionary
- corn
Corn is the most highly subsidized crop in America.
- Mısır, ABD'de en çok mali destek alan tarım ürünüdür.
Through genetic engineering, corn can produce its own pesticides.
- Genetik mühendisliği sayesinde, mısır kendi böcek ilaçlarını üretir.
- Egypt
In the sixteenth century Ottoman Turks attempted to construct a canal in Egypt to unite Mediterranean Sea and Red Sea.
- On altıncı yüzyılda Osmanlı Türkleri Akdeniz ve Kızıldeniz'i birleştirmek için Mısır'da bir kanal inşa etmeye teşebbüs ettiler.
That type of temple influenced all of the Middle East, mainly Egypt.
- O tür tapınak bütün Orta Doğuyu, özellikle Mısır'ı etkiledi.
- Egyptian
Anthony was respected by the Egyptians.
- Anthony'ye Mısırlılar tarafından saygı gösterilirdi.
Cats were domesticated by the Egyptians.
- Kediler, Mısırlılar tarafından evcilleştirilmiştir.
- Egyptian, of Egypt
- (Botanik, Bitkibilim) sugar corn
- of Egyptian origin
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: buğdaygiller,necliye) maize
- Arab Republic of Egypt
- (Botanik, Bitkibilim) green corn
- (Botanik, Bitkibilim) zea saccharata
- (Botanik, Bitkibilim) zea
- country in northern Africa
- sweet corn
- maize, Indian corn, corn
- of or pertaining to Egypt
- Indian corn
- (Botanik, Bitkibilim) sweet corn plant
- {s} corny
- mealies
- {i} maize
France has banned a strain of genetically modified maize.
- Fransa, genetiği değiştirilmiş bir mısır türünü yasakladı.
- mısır cipsi
- (Gıda) corn chips
- mısır gevreği
- cornflakes
I eat cornflakes for breakfast.
- Kahvaltı için mısır gevreği yerim.
- mısır gevreği
- cereals
- mısır unu
- farina
- mısır akbabası
- (Hayvan Bilim, Zooloji) neopron percnopterus
- mısır akbabası
- (Hayvan Bilim, Zooloji) neophron
- mısır akbabası
- (Hayvan Bilim, Zooloji) neophron percnopterus
- mısır akbabası
- (Hayvan Bilim, Zooloji) egyptian vulture
- mısır başağı
- ear of corn
- mısır ekmeği (amer.)
- pone
- mısır gevreği
- (Gıda) corn flakes
- mısır koçanı
- (Gıda) baby corn
- mısır koçanı soymak
- shuck
- mısır kralı
- king of egypt
- mısır maserasyon sıvısı
- (Gıda) corn steep liquor
- mısır mitolojisi
- egyptian mythology
- mısır nişastası
- (Gıda) corn strach
- mısır nişastası
- cornflour
- mısır pastası
- (Gıda) corn cake
- mısır patlatmak
- pop corn
- mısır pekmezi
- corn syrup
- mısır püskülü
- (Botanik, Bitkibilim) stylus maydis
- mısır soymak
- shuck
- mısır tanrısı
- egyptian deity
- mısır unundan yapılan ufak
- corn muffin
- mısır yağı
- (Gıda,Tıp) maize oil
- mısır yetiştirilen bölge
- corn belt
- mısır çorbası
- (Gıda) corn kernels soup
- mısır şurubu
- (Ticaret) corn syrup
- mısır ekmeği
- pone
- mısır püskülü
- Corn tassel
- mısır yaprağı
- corn leaf
- mısır çuvalı
- corn sack
- mısır özü
- corn
- Mısır akbabası
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: atmacalar) [syn.: Mısır / leş akbabası, küçük akbaba] Egyptian vulture
- Mısır kobrası
- (Tabiat Doğa) (sürüngen, Fam: kobragiller) desert black snake
- Mısır krallığı
- (eski) Middle Kingdom
- Mısır meyve yarasası
- (Tabiat Doğa) (hayvan, Fam: yarasalar,huffaşiye) Egyptian rousette
- mısır bazlı nişasta sütü
- (Ticaret) corn based starch milk
- mısır başağı
- ear of maize, ear of corn
- mısır buğdayı
- popcorn
- mısır dancleme makinesi
- (Tarım) maize sheller
- mısır daneleme makinesi
- (Gıda) maize sheller
- mısır değirmeni
- corn mill
- mısır dili
- Egyptian
- mısır ekmeği
- (Gıda) cornbread
- mısır ekmeği
- (Gıda) graham bread
- mısır engereği
- horned viper
- mısır gevreği
- cereal
Tom usually eats a bowl of cereal for breakfast.
- Tom genellikle kahvaltı için bir kase mısır gevreği yer.
Tom poured milk on his cereal.
- Tom sütü mısır gevreğine döktü.
- mısır gevreği ve meyve suyu içeren kahvaltı
- continental breakfast
- mısır gibi
- graniform
- mısır gibi taneli
- graniform
- mısır irmiği
- (Tarım) corn semolina
- mısır kabuğu
- corn husk
- mısır kabuğu
- cornhusk
- mısır kazı
- (Hayvan Bilim, Zooloji) alopochen aegyptiacus
- mısır kobrası
- (Hayvan Bilim, Zooloji) walterinnesia aegyptia
- mısır koçanı
- cob
- mısır koçanı kabuğu
- (Tarım) cornhusk
- mısır koçanından pipo
- corncob pipe
- mısır koçanından pipo
- corncob
- mısır kralı 2. ramses
- king of egypt ramses ii
- mısır köle sınıfı
- mameluke
- mısır lâpası
- hominy
- mısır mimarisi
- egyptian architecture
- mısır nişastası
- maize starch
- mısır nişastası
- cornstarch
- mısır pamuğu
- egyptian cotton
- mısır patlatma kabı
- popper
- mısır patlatmak
- to pop corn
- mısır protein lifi
- maize protein fibre
- mısır sapı
- corn stalk
- mısır sapı
- cornstalk
- mısır sapı kesen alet
- (Tarım) ensilage cutter
- mısır soyma
- husking
- mısır standart saati
- egypt standard time
- mısır tanesi
- the kernel of Indian corn
- mısır tanesi
- icker
- mısır tarlası
- cornfield
Tom followed John across a cornfield.
- Tom bir mısır tarlasınında John'u izledi.
- mısır unu
- cornflour
- mısır unu
- (Gıda) graham flour
- mısır unu
- cornstarch
- mısır unu
- cornflour, cornstarch
- mısır unu kraker
- (Gıda) graham cracker
- mısır unu lapası
- mush
- mısır unundan yapılan kek
- (Gıda) hoecake
- mısır ve çavdar viskisi
- bourbon
- mısır viskisi
- (Gıda) corn whiskey
- mısır viskisi
- corn whisky
- mısır viskisi
- corn
- mısır yaz saati
- egypt daylight time
- mısır yeşili
- (Mimarlık) antique green
- mısır çorbası
- corn chowder
- mısır çöreği
- (Gıda) johnnycake
- mısır çöreği
- (Gıda) johnny cake
- mısır özü küspesi
- (Tarım) corn germ meal
- mısır şekeri
- corn sugar
- mısır şekline sahip
- (Tarım) granifrom
- mısır şiiri
- egyptian poetry
- mısır şirketi
- (Ticaret) egyptian company
- mısır'a ait
- Egyptian
- mısır:eg
- (Bilgisayar) egypt: eg
- patlamış mısır
- popcorn
Tom handed the bowl of buttered popcorn to Mary.
- Tom Mary'ye tereyağlı patlamış mısır kasesini uzattı.
Have you ever eaten chocolate-covered popcorn?
- Hiç çikolata kaplı patlamış mısır yedin mi?
- patlatmak (mısır)
- pop
- tane mısır
- sweetcorn
- tane mısır
- (Gıda) corn kernel
- tatlı mısır
- sweetcorn
- mısır ekmeği
- corn bread
- mısır unu
- corn flour
- Mısır unu
- maize flour
- haşlanmış mısır
- boiled corn
- eski mısır uygarlığını inceleyen bilim
- Egyptology
- kaba mısır unu
- hominy
- püsküllerini yolma (mısır)
- tasseling
- saçta pişirilen mısır ekmeği
- corn cake
- sütlü mısır
- 1. roasting ear, green corn (ready to be cooked). 2. corn on the cob, roasting ear
- tane mısır
- sweet corn
- tatlı mısır
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: buğdaygiller,necliye) sweet corn
- taze mısır çorbası
- (Gıda) indian corn in clear soup
- tohumluk mısır
- seed-corn
- tohumluk mısır
- seed corn