müz

listen to the pronunciation of müz
Turkish - English
Muse

The museum is worth a visit. - Müze görülmeye değer.

The Eiffel Tower is in the same city as the Louvre Museum. - Eyfel Kulesi, Louvre Müzesi ile aynı şehirdedir.

One of the nine Ancient Greek deities of the arts
{i} poet's source of inspiration; (Greek Mythology) any of nine goddesses who are associated with inspiration and creativity for the arts (poetry, music, fine art, etc.)
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) (MÜNZÜ) Gr: Harf-i cer oldukları zaman (Fi: ) vazifesini görürler. Zarf veya isim olduklarında ismin başına gelirlerse kendileri mübteda, sonra gelen haber olur. Fiilin başına gelirlerse kendilerinden önceki bir fiilin mef'ulünfihi olarak mahallen mensub bulunurlar
MÜZ'A
(Osmanlı Dönemi) Bardağın dibinde kalan su artığı
MÜZ'A
(Osmanlı Dönemi) Bir miktar et parçası
MÜZ'IC
(Osmanlı Dönemi) $ (C.: Müzacât) Gece haramisi
MÜZ'IM
(Osmanlı Dönemi) Kendisine itikat olunmayan kimse
MÜZ'İC
(Osmanlı Dönemi) İz'ac edici. Usandıran, rahatsız eden, bunaltan
müz'iç
(Osmanlı Dönemi) usandıran, rahatsız eden, bunaltan, sıkıntı veren