müstakîl

listen to the pronunciation of müstakîl
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Pazarlığın bozulmasını isteyen
müstakil
Kullanış yönünden belli kişi veya kişiler için ayrılmış olan: "Daireye on yıl, yirmi yıl sonra girenlerin her biri başköşelere kurulsun, müstakil oda sahipleri olsun ve hatta sana emirler versin..."- Y. K. Karaosmanoğlu
müstakil
(Osmanlı Dönemi) bağımsız, hür, başlı başına
müstakil
Bağımsız
müstakil
Kullanış yönünden belli kişi veya kişiler için ayrılmış olan
müstakil
Kullanış yönünden başka bir yapı ile bağlantısı olmayan
Müstakil
(Osmanlı Dönemi) SEDİD
müstakîl
Favorites