mümkünse

listen to the pronunciation of mümkünse
Turkish - English
if possible

I'd like to see you if possible. - Eğer mümkünse seni görmek istiyorum.

If possible, I'd like to go home now. - Mümkünse, şimdi eve gitmek istiyorum.

would you mind
mümkün
possible

It's possible that the drinking water has chlorine, lead, or similar contaminants in it. - İçme suyunda klor, kurşun ya da benzer kirletici madde bulunması mümkün.

It is possible that he is telling a lie. - Onun yalan söylüyor olması mümkündür.

mümkün
{s} feasible

His plan seemed to be too difficult, but before long it proved to be feasible. - Onun planı çok zor gibi görünüyordu, ama çok geçmeden önce mümkün olduğu anlaşıldı.

What you're suggesting doesn't seem feasible. - Önerdiğin şey mümkün görünmüyor.

mümkün
earthly
mümkün
apt
mümkün
likely

Tom won't likely be able to cope with the situation. - Tom'un durumun altından kalkabilmesi pek mümkün olmayacak.

It's not likely Tom will do what we ask. - Tom'un istediğimizi yapması mümkün değil.

mümkün
possible to
mümkün
in possible
mümkün
possible olası, muhtemel
mümkün
probable

It's possible, but not probable. - Bu mümkün, ama olası değildir.

It is probable that she will come tomorrow. - Onun yarın gelecek olması mümkün.

Turkish - Turkish

Definition of mümkünse in Turkish Turkish dictionary

mümkün
Muhtemel, olabilir, olası
mümkünse
Favorites