mümkünse

listen to the pronunciation of mümkünse
Turkish - English
if possible

Come on Tuesday, if possible. - Mümkünse, salı günü gel.

Come on Monday afternoon, if possible. - Mümkünse, Pazartesi öğleden sonra gel.

would you mind
mümkün
possible

It is possible that he is telling a lie. - Onun yalan söylüyor olması mümkündür.

It's possible that the drinking water has chlorine, lead, or similar contaminants in it. - İçme suyunda klor, kurşun ya da benzer kirletici madde bulunması mümkün.

mümkün
{s} feasible

What you're suggesting doesn't seem feasible. - Önerdiğin şey mümkün görünmüyor.

His plan seemed to be too difficult, but before long it proved to be feasible. - Onun planı çok zor gibi görünüyordu, ama çok geçmeden önce mümkün olduğu anlaşıldı.

mümkün
earthly
mümkün
apt
mümkün
likely

It's not likely but possible. - Mümkün değil ama olası.

Tom knew Mary wasn't likely to know how to speak French. - Tom, Mary'nin Fransızca konuşmayı bilmesinin mümkün olmadığını biliyordu.

mümkün
possible to
mümkün
in possible
mümkün
possible olası, muhtemel
mümkün
probable

It's possible, but not probable. - Bu mümkün, ama olası değildir.

It is probable that she will come tomorrow. - Onun yarın gelecek olması mümkün.

Turkish - Turkish

Definition of mümkünse in Turkish Turkish dictionary

mümkün
Muhtemel, olabilir, olası