mülâhaza

listen to the pronunciation of mülâhaza
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Mütâlaa. Dikkatle bakmak. İyice düşünüp bir işin hakikatını tetkik etmek. Tefekkür, düşünce
(Hukuk) Düşünce, görüş
Düşünce
Düşünce: "Bu mülahazaya binaen, padişaha hitaben bir telgrafname hazırlandı."- Atatürk
(Osmanlı Dönemi) dikkatle bakmak, düşünme, iyice düşünüp bir işin hakikatını incelemek
mülahaza hanesini açık bırakmak
(Ev ile ilgili) bir kimse hakkında kesin bir kanıya varamayarak zamanla ortaya çıkacak gelişmeleri beklemek
mülahaza hanesini açık bırakmak
(Ev ile ilgili) bir kimse hakkında kesin bir yargıya varamaktan çekinip hüküm vermeyi ertelemek
mülahaza yapmak
Düşünmek
mülâhaza
Favorites