müjdeli

listen to the pronunciation of müjdeli
Turkish - English
precursory
Of or pertaining to a precursor
{s} antecedent, preceding; predecessive, coming before (in a job, etc.); serving as an omen; announcing
Pertaining to events that will follow
Preceding as a precursor or harbinger; indicating something to follow; as, precursory symptoms of a fever
warning of future misfortune
An introduction
müjdeli haber
precursory news
Müjde
(isim) Good news
müjde
gospel
müjde
tiding
müjde
evangel
müjde
present given to someone who brings good news. M
müjde
glad news
müjde
harbinger
müjde
good news, joyful tidings
Turkish - Turkish
Muştulu
MÜJDE
(Osmanlı Dönemi) f. Beşâret. Sevinç haberi
Müjde
(Osmanlı Dönemi) TEBAŞİR
müjde
Sevindirici haber verileceği zaman söylenir
müjde
Muştuluk
müjde
Sevindirici haber verileceği zaman söylenen bir söz
müjde
Sevindirici haber, muştu, erim, beşaret
müjde
Sevindirici haber, muştu, sava, erim, beşaret: "Anasından para geldiği müjdesini ilkin ben verdim."- O. Kemal
müjdeli
Favorites