Turkish - English
Definition of mühre in Turkish English dictionary
- burnisher
- decoy (used to lure birds)
- stone used for polishing or grinding
- mühür
- seal
Make sure all the boxes are well sealed before they're delivered.
-Teslimattan önce tüm kutuların iyice mühürlenmiş olduğundan emin olun.
Tom handed Mary a sealed envelope.
-Tom Mary'ye mühürlü bir zarf uzattı.
- mühür
- signet
- mühür
- imprint
- mühür
- mühür
- chop
- mühür
- sealing material
- Mühür
- seal of
- mühür
- {i} signature
- mühür
- stamp (a mark); seal (left in wax)
- mühür
- black mark on a cat's palate
- mühür
- seal, signet; signet ring
- mühür
- seal, signet; signet ring; stamp
- mühür
- (hindistan) chop
- mühür
- cachet
- mühür
- impress
- mühür
- sigil
- mühür
- bulla
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of mühre in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Her nevi yuvarlak cisim
- (Osmanlı Dönemi) f. Cilâ için kullanılan küçük yuvarlak cisim. Deniz böceği kabuğu
- (Osmanlı Dönemi) Omurga kemiği
- (Osmanlı Dönemi) Billurdan yapılı küçük kap
- (Osmanlı Dönemi) Cam boncuk
- (Osmanlı Dönemi) Çekiç
- Her tür yuvarlak şey, küçük top
- Bazı av hayvanlarını çekmek için kullanılan çığırtkan kuş
- Yılanın başında bulunan taca benzer çıkıntı
- Demirci çekici
- Kimi av hayvanlarını çekmek için kullanılan çığırtkan kuş
- Kâğıda yumuşaklık, parlaklık ve düzlük vermek için kullanılan camdan araç
- Kâğıtlar aharlandıktan sonra parlatmak için kullanılan alet
- Deniz böceği kabuğu
- Mühür
- hatem
- mühür
- Bu araçla basılan ve imza yerine geçen ad
- mühür
- Bir kimsenin, bir kuruluşun adının veya unvanının tersine kazılı bulunduğu, metal, lastik gibi şeylerden yapılmış araç, damga, kaşe