Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

müfettişler

listen to the pronunciation of müfettişler
Turkish - English
inspectorate
An organized collection of inspectors
The jurisdiction of an inspector
{i} position or duty of an inspector; group of inspectors district under the supervision of an inspector
Inspectorship
a body of inspectors
An inspectorate is a group of inspectors who work on the same issue or area. the Nuclear Installations Inspectorate. the group of inspectors who officially inspect schools, factories etc
The office of an inspector
müfettiş
inspector

Tom is a tax inspector. - Tom bir vergi müfettişidir.

Tom has been a safety inspector for three years. - Tom üç yıldır bir güvenlik müfettişi.

müfettiş
examiner

The applicant impressed the examiner favorably. - Başvuru sahibi müfettişi olumlu olarak etkilemişti.

müfettiş
{i} visitor
müfettiş
superintendent
müfettiş
examine

The investigators sent a glass and a pair of socks to be examined. - Müfettişler incelenmek için bir bardak ve bir çift çorap gönderdi.

The applicant impressed the examiner favorably. - Başvuru sahibi müfettişi olumlu olarak etkilemişti.

müfettiş
chequer
müfettiş
(Kanun) visiting officer
müfettiş
investigator

Investigators are trying to decipher what happened. - Müfettişler ne olduğunu çözmeye çalışıyor.

The investigators sent a glass and a pair of socks to be examined. - Müfettişler incelenmek için bir bardak ve bir çift çorap gönderdi.

müfettiş
comptroller
müfettiş
overseer
müfettiş
supervisor
müfettiş
intendant
müfettiş
controller
müfettiş
ınspector

The suspect told a lie to the inspector. - Şüpheli müfettişe bir yalan söyledi.

Tom has been a safety inspector for three years. - Tom üç yıldır bir güvenlik müfettişi.

müfettiş
inspector, investigator, superintendent, supervisor
Turkish - Turkish

Definition of müfettişler in Turkish Turkish dictionary

MÜFETTİŞ
(Osmanlı Dönemi) Araştıran
MÜFETTİŞ
(Osmanlı Dönemi) Teftiş eden, tetkik ve tahkik ile kusur ve iyilikleri görüp anlayan ve lüzumlu merci'lere bildiren
müfettiş
(Osmanlı Dönemi) teftiş eden, kontrol eden
müfettiş
Bir kuruluştaki işlerin kanun ve tüzüklere uygun olarak yürütülüp yürütülmediğini denetleyen kimse
müfettişler
Favorites