lucky, favored by fortune

listen to the pronunciation of lucky, favored by fortune
English - Turkish

Definition of lucky, favored by fortune in English Turkish dictionary

fortunate
şanslı

Sürücü ölümden kurtulacak kadar şanslıydı. - The driver was so fortunate as to escape death.

Seni tanıdığım için kendimi şanslı hissediyorum. - I feel fortunate to have known you.

fortunate
kısmeti açık
fortunate
Allahtan

Allahtan, kimse yaralanmadı. - Fortunately, no one was hurt.

fortunate
kademli
fortunate
uğurlu
fortunate
talihli
fortunate
{s} hayırlı
fortunate
bereket versin

Ben evden her zamankinden daha geç ayrıldım ama bereket versin ki tren için tam zamanında vardım. - I left home later than usual, but fortunately I was in time for the train.

Bereket versin ki, yolda fırtınayla karşılaşmadılar. - Fortunately they had no storms on the way.

fortunate
mesut
fortunate
fortunately iyi ki çok şükür
fortunate
{s} bahtı açık
fortunate
{s} tâlihli
English - English
fortunate
lucky, favored by fortune
Favorites