English - Turkish
Definition of loyal; adhering firmly to person or cause in English Turkish dictionary
- faithful
- {s} vefalı
- faithful
- bağlı
- faithful
- {s} sadık
O, dinozorun sadık minyatürüne baktı.
-He stared at the faithful miniature of the dinosaur.
Bir köpek sadık bir hayvandır, bu yüzden insan dostu olduğu söylenir.
-A dog is a faithful animal, so it is said to be a friend of man.
- faithful
- dinibütün
- faithful
- iman sahibi
- faithful
- aslına uygun
- faithful
- inançlı
- faithful
- yanlışsız
- faithful
- {s} imanlı
- faithful
- {s} güven veren
- faithful
- vefakâr
Köpeklerin vefakarlığı bizi etkiler.
-Dogs' faithfulness impresses us.
- faithful
- imanla
- faithful
- faithfully sadakatle
- faithful
- faithful to his word sözüne sadık
- faithful
- güvenilir/mümin/
- faithful
- sadakat
Sadakat bir erdemdir.
-Faithfulness is a virtue.
Ülkeme sadakatle hizmet edeceğim.
-I will serve my country faithfully.
- faithful
- {s} doğru
Related Terms
English - English
Definition of loyal; adhering firmly to person or cause in English English dictionary
- faithful
loyal; adhering firmly to person or cause
Hyphenation
loyal; ad·her·ing firm·ly to per·son or causePronunciation
Resimler
Favorites